Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Antalya'da düzenlenen Uluslararası 20. Adli Tıp Günleri'nde yaptığı konuşmada, Adli Tıp Kurumu'nun son 23 yılda büyük gelişmeler kaydettiğini, personel sayısının 4 katına çıkarıldığını ve dünyanın en iyi kurumlarından biri haline getirildiğini belirtti. Tunç, yeni binaların yapımının sürdüğünü ve İstanbul'daki yeni hizmet binasının ihalesinin yapıldığını duyurdu. Konuşmasında, adli tıbbın adalet sistemindeki önemini vurgulayan Bakan, bilimin ışığını adalet terazisine taşıyan bir alan olduğunu dile getirdi. Adli tıp uzmanlarının, karmaşık davaların çözümünde hayati rol oynadığını ve gerçeğin ortaya çıkarılmasında önemli bir katkı sunduğunu ifade etti. Bu alandaki gelişmelerin, adil yargılanma hakkının korunması ve toplumun hukuka olan güveninin güçlenmesini sağladığını belirtti. Ayrıca, dijital teknolojilerin adli tıpta kullanımının artmasıyla birlikte Adli Bilişim İhtisas Dairesi'nin kurulmasının önemine değindi. Son olarak, kurumun kapasite artışını ve ihtisas kurulu sayısındaki yükselişi de vurguladı.

Gazze'deki Soykırım ve Uluslararası Hukuk

Bakan Tunç, Gazze'deki insan hakları ihlallerine ve İsrail'in soykırım suçuna dair güçlü açıklamalar yaptı. İki yıldır süren soykırımda 65 binden fazla masum insanın hayatını kaybettiğini ve bunun büyük çoğunluğunun kadın ve çocuklardan oluştuğunu hatırlattı. Dünyanın bu katliama sessiz kalmasını eleştiren Tunç, Batı dünyasının ikiyüzlülüğüne dikkat çekti. Kadın haklarından, çocuk haklarından ve basın özgürlüğünden bahsedenlerin, Gazze'deki katliam karşısında sessiz kalmalarını kabul edilemez buldu. Türkiye'nin bu konuda sesini yükseltmeye devam edeceğini ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Birleşmiş Milletler'de konuyu tekrar gündeme getireceğini belirtti. Uluslararası Adalet Divanı'nın kararlarının uygulanmamasının uluslararası hukuka olan güveni zedelediğini ve adil bir dünya için soykrım suçlularının hesap vermesinin gerekliliğini vurguladı. Bu durumun, uluslararası mahkemelerin inandırıcılığını kaybetmesine yol açtığını söyledi.

İnsan Hakları ve Adalet

Tunç, insan hakları ihlallerinin durdurulması ve sorumluların yargılanması için uluslararası toplumun üzerine düşen görevi yerine getirmesi gerektiğini vurguladı. Bosna'daki savaş suçlularının yıllar sonra yargılanarak hapse atılması örneğini vererek, İsrail'in soykırım suçlularının da bir gün hesap vereceğini belirtti. Uluslararası Ceza Mahkemesi'nin kararlarının uygulanmamasının, uluslararası hukukun etkisizliğini gösterdiğini ve bu durumun düzeltilmesi gerektiğini savundu. Adil bir dünyanın ancak uluslararası hukukun etkin bir şekilde uygulanmasıyla mümkün olabileceğini dile getirdi. Konuşması boyunca, adaletin tesis edilmesi ve insan haklarının korunması için uluslararası işbirliğinin önemini sürekli vurguladı.

Adli Tıp Kurumu'nun Gelişimi

Bakan, Adli Tıp Kurumu'nun gelişimi hakkında detaylı bilgi paylaştı. Kurumun personel sayısının 2002'den bu yana dört katına çıkarıldığını, ihtisas kurulu sayısının artırıldığını ve yeni binaların yapımının devam ettiğini belirtti. Kurumun modernizasyonu ve kapasite artışının, adalete erişimin iyileştirilmesi ve daha etkili bir yargılama süreci için önemli olduğunu vurguladı. Adli tıp teknolojilerindeki gelişmelerin takip edilerek, kurumun uluslararası standartlarda hizmet vermesi için gerekli yatırımların yapıldığını ve bu çalışmaların devam edeceğini belirtti. Bu yatırımların hem ülke içi hem de uluslararası işbirliklerine dayalı olarak gerçekleştirildiğini ekledi.